İçeriğe geç

Roma Kulübü’ne dair

Aralık 29, 2013

Görsel

 

 

Roma Kulübü merkezi İtalya’nın Başkenti Roma’da yer alan, insanlığın geleceği ve yaşam alanları hakkında düzenli ekspertizlerin yayımlayan, uluslararası patformda saygı gören bir kuruluş olarak bilinir.

1968 yılında FIAT-Menajeri Aurelio Peccei ile İskoç Bilimadamı Alexander King ‘in yaklaşık yüz bilim adamı, ekonomi yöneticisi, filozof ve endüstri adamının politikadan bağımsız olarak bir araya gelmesiyle kurulmuştur. Açıklanmış hedefi, insanlığın durumunu sürekli olarak araştırarak politika, ekonomi ve toplumda karar veren seviyedeki insanların, global sorunlara ve olası hatalı gelişimlere zamanında dikkatini çekmek ve onları harekete geçirmektir.

Roma Kulübü’nün teşebbüsleriyle 1972’de, sonradan ünlü olan, Büyümenin Sınırları başlağıyla Meadows Raporu yayımlanır ve dünya çapında ilgi uyandırır.

Bilgisayar modellerine dayanan bu gelecek ekspertizi, XXI. yüzyılın ortalarında global bir facia olacağını öngörüyordu. Beş alan olan nüfus gelişimi, endüstri üretimi, yiyecek maddesi üretimi, çevre kirliliği ve ham madde tüketimi konularında elde edilen büyüme eğrilerine göre ekstropalasyonlarla müstakbel gelişimler ortaya konmuştu. Sonuçlar çok açıktı: Ham madde rezevleri aşamalı olarak tükenecekti. Altın, civa, gümüş, kalay ve çinko dokuz ile on sekiz sene içinde ( 1970’ten itibaren hesaplanarak ), petrol, doğal gaz, bakır ve kurşun yaklaşık yirmi yıl içinde tükenecekti. Üretim aynı seviyede kalırsa 2000 yıllarında endüstri ve yiyecek maddesi nedeniyle tarımsal kullanılabilir alanlar o kadar azalacaktı ki, yeni tarla açılması ile dengeleme mümkün olmayacaktı. Sonuçta insanlık yiyecek sıkıntı çekecekti ve bu da nüfus sayısı ile endüstri üretimini hızla bir biçimde düşürecekti. Çevre, geri dönüşü olmayacak derecede kirlenecek ve tahrip edilecekti. Netice: Eğer büyüme durdurulamazsa insanlık kendi yaşam temellerini imha edecekti.

Meadows Raporu gelişime inanan teknokrat ve yöneticilerin arasında bile şok etkisi yarattı. Yazarın ekoloji uzmanı veya çevre korumacı değil de saygın Massachusetts Institue Of Technology’de ( MIT/ Massachusetts Teknoloji Enstitüsi ) sadece katı gerçeklere dayanan ve rakamları konuşturan matematik ve bilgisayar uzmanı olması nedeniyle şok daha da büyümüştü. Yani mutlak prognostik (alamet geleceği gösteren) veya prospektif  (beklenen; umulan) metodlarla geçmiş on yıllardaki gelişim ve büyüme refahını hareket geçirmiş uzmanlardan birisiydi. Tabii ki bir süre sonra karşı ekspertizler ortaya çıktı. Çok sayıda yazar Meadows Raporu’nu kontrol etmeye koyuldu. Gerçekten de bir dizim söylem açıkça çürüttü. Örneğin, dünya altın rezevlerinin 1979 yılında tükeneceği tahmininin yanlış olduğu, çok kısa bir süre sonra ispatlandı. Yine de eleştirmenler Roma Kulübü’nün uyarılarının etkisinden kurtulamıyorlardı: Her büyümenin bir sonu olduğu ve büyüme ne kadar hızlı olursa bu sonun o kadar çabuk yaklaştığı, ilk kez geniş bir kamuoyunun bilincine yerleşmişti.

Aslında, Meadow’un öngördüğü global doğa felaketinin gerçekten bildirilen zamanda meydana gelip gelmeyeceği çok da önemli değildir. Muhtemelen gelecek araştırmasında önemli olan, bunların öngörünün zaman açısından onaylanması değildir. Açık hedefleri, daha çok insanları harekete geçirmek ve kamu görüşünü gerekli değişiklikler ve önlemler doğrultusunda değiştirmektir. Böylece günümüz toplumunda, antik dönemdeki “orakl” kahinlerle aynı işlevi yerine getirmişlerdir. Eski Yunanlılar profesyonel gelecek yorumcularından, geleceğin neler getirdiğinden çok, gelecekte olası gelişimler ile ilgili notlar bekliyorlardı ve böylelikle bu gelişimlerin gidişatının belirli koşulları altında değiştirilmesi amaçlanıyordu. Yani orakl, bugünkü gelecek tahmini gibi; geleceğin insanların kendi isteği doğrultusunda tasarlanması konusunda bir arar vermede yardım sağlıyordu.

Tartışmalar sürüp giderken Roma Kulübü 2002 Yıllık Konferansı’nı “ortağımız ve ev sahibimiz” dediği Ankara Bilkent Universitesi’nde düzenledi.

27-28 Ekimde Bilkent Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Toplantıya Türkiye’den Prof. Dr. İhsan Doğramacı, Prof. Dr. Suat Çağlayan, Prof. Talat Halman, Prof. Oktay Yenal İlter Türkmen ve Prof. Baran Tuncer de tebliğleriyle katıldı.

Eğitimci-Yazar Alev Alatlı, söz konusu toplantıyla ilgili yazısında(1) Roma Kulübüyle ilgili olarak görüşlerini şöyle ifade etti:

Roma Kulübü “Yeni Dünya Düzeni” çerçevesinde kurulması öngörülen Dünya Devleti’nin dinini oluşturmak üzere 1968 yılında 52 ülkesinden bir araya gelen yüz kişinin kurduğu bir teşkilat olup bu yeni din Hırıstiyanlık-Budizm karması bir inanış olarak düşünülmektedir. Amaçlanan Budizmin ve dolayısıyla İslam tasavvuffunun Hrıstiyanlığa yeni bir boyut getirerek dinlerin arasında “azami hoşgörü” yaratılmasını sağlamak, böylece “Tek Devlet – Tek Din” mühendisliğine karşı olası muhalefeti asgariye indirmektir.

Bilderberg Grubu ile ortak çalışan Roma Kulübü’nün “Budizm” cephesinin temsilcisi, yıllarca başkanlığını üstlenen Daisaku İkeda’dır. Daisaku İkeda Japon kökenli bir Budist tarikatı olan Nichiren Daishonin’in uluslararası örgütü Soka Gakkai Internatıonal’ın (kısaca SGI diye bilinir) kurucusudur.

Roma Kulübü, Birleşmiş Milletler Tüzüğü çerçevesinde insanların “tehlikeli” uçlara, kısır milliyetçiliğe ve sınıf çatışmalarına yönelmesini önlemeyi amaçladığını öne sürmektedir. Toplantıları gizlidir; basın bilgilendirilmez.

(1)        Bilkent’te neler dönüyor?  27.10.2002

 

Yorum Yapın

Yorum bırakın