İçeriğe geç

İzapa ve İzapalılar

Mart 19, 2017

İzapaYaklaşık üç bin yıl önce Meksika’nın Pasifik kıyısındaki ovalarda Orta Amerika’nın en büyük yanardağının gölgesi altında Güneş Tanrısı rahibesi, 13 ağustosta (Büyük olasılık M.Ö 1358) hiçbir ağacın, direğin ya da sutunun, diğer bir deyişle dikey olan hiçbir şeyin civarında gölge olmadığını farketti. Rahip bu sıradışı günden başlayarak günleri saymaya başlar. İki yüz altmış gün sonra bu olay ikinci bir defa daha oldu. Akabinde 105 gün sonra diğer bir 13 ağustosta da hiçbir şey gölge bırakmadı. Rahip, tekrarlayan olayların Güneş Tanrısı’nın kendisine bir işareti olarak değerlendirdi.

Izapa’ya ilk gelenler büyük bir ihtimalle Pasifik kıyılarından çıkmıştı

Bu ilginç olaylar, Meksika-Guatemala sınırında, Izapa adındaki büyük bir tören yerinde gerçekleşiyordu. Daha sonradan gelen ve tahminen daha gelişmiş bir uygarlık tarafından yapılmış benzer yerlerin aksine, buradaki tapınağın piramit ve tepeciklerinin yüzeyleri , kusursuzca kesilmiş ve yerleştirilmiş taşlar yerine , kaba çakıl taşları doldurulmuştur.Buna rağmen yeni bulgular göstermektedir ki, Izapanın benzersiz konumu nedeniyle yukarıdaki gibi bir senaryo tahminen yeni dünyadaki ilk zaman ölçümü olan 260 günlük kutsal takvimin başlangıcını belirlemiştir.

Tzolkin yada tonalamatl diye bilinen bu garip takvim, hem doğanın mevsimsel döngülerini kavramak için yapılan bir ilk girişimdir, hemde tüm yaşamın saatini başlatır.13 sayıyı 20 gün adıyla bütünleştiren bu kutsal takvim kullanılmaya başladıktan sonra aralarında ,Olmekler, Mayalar ve Aztekler de bulunan sonraki büyük Mezoamerika uygarlıkları için din, sanat ve bilim alanlarında temel oluşturmuştur.

İlk piramiti kuranlar da onlardı

Yüzyıllardır kullanılan 365 günlük normal takvimde bu olaydan hemen birkaç yıl sonra keşfedilmiştir, bir yılın gerçek uzunluğu hakkındaki ipuçları yine Izapa’nın benzersiz konumu nedeniyle elde edilmiş olabilir.Izapa’da bulunan ana piramitin üstünden Orta Amerika’nın en yüksek dağı ve sönmüş yanardağı olan Tajumulco kolaylıkla görülür.Binlerce yıl önce bu merdivenlerinden çıkmış bir rahip ilginç ve etkileyici bir görüntüyle karşılaşacaktır ; berrak gökyüzünde neredeyse kör edecek güneş , muhteşem yanardağın tam ana kraterinin içinden yükseliyor izlenimi vermektedir. Arkeologlar her zaman kutsal takvimin , 365 günlük normal takvimden daha eski olduğunu iddia etmişlerdir, çünkü eğer 260 günlük takvim MezoAmerikalıların yılın 365 gün olduğunu anlamalarından evvel düşünülmüş olmasaydı, büyük bir olasılıkla hiçbir zaman kullanılmayacakdı.Gerçektende , mevsimler ve dolayısıyla tarımsal dönemlerle uyuşmayan bu ayinlere dayalı takvimin pratik bir değeri yoktur.

Fakat MezoAmerikalılar 260 günlük takvimi kutsal olarak takdis ettikleri için, güneş, yılının keşfinden sonra onu terk etmediler; bunun yerine iki takvimi bir sistem içine bütünleştirdiler. Er ya da geç , tüm ileri uygarlıklar, bir yılın 365 gün olduğu anladılar.Fakat 260 günlük takvim, Mezaamerikadan başka hiçbir yerde ortaya çıkmamıştır.Halende Guetamaladaki bazı kabilelerde kullanılmaya devam edilmektedir.Kullanıma başladığı 3000 yıl öncesinden bugünedek bu eski takvim bir gün kadar bile aksamamıştır.

Hiç kuşku yok ki Izapalılar kutsal takvimi liderlerine ve soylularına isim vermek için kullanılıyorlardı.Her gün , yerel mitoloji için önemli olan 20 hayvanın isimlerinden biri ile gösterilmektedir timsah, şahin, kartal, jaguar, yılan, geyik ve kaplan gibi.

izapa1

Tzolkin ‘in tarihi değeri kadar gökbilimsel değeri de vardır.Rahipler 260 günlük takvimi güneş tutulmalarını önceden bilmek için kullanıyorlardı.Ve inanıyorlardıki her 52 yılda, kutsal hayvanların güneşe göre yerlerine dönmeleriyle birlikte tarih kendini tekrarlayacaktır.Sonraları , Aztekler, bir 52 yıllık dönemin yada bir “Aztek Yüzyılı” nın son gününde tekrar yakmak üzere tüm ateşlerini törenlerle söndürüyorlardı.Eski Arkeoloji bilimi, Mayaların ayinsel takvimi bulmalarına neden olarak , bu sürenin insanın gebelik müddetinin(266 gün) bir yaklaşığı olduğu , yada kendilerine göre sihirli anlamı olan 13 ve 20 sayılarının çarpımı olmasını göstermektedir.Gökbilime dayalı bir çözüm, Mayalar konusundaki uzmanların başkanı Sir J.Eris Thompson’un kendisi tarafından saf dışı edilmiştir.Ona göre takvimin gökbilimsel bir dayanağı olabilmesi için bütün bölgede biliniyor olması gereklidir.Bu demektiki , takvimi hangi uygarlık bulmuşsa cevresindeki tüm uygarlıklarıda buna inandırmak zorundaydı.Halbuki dağlar,vadiler ve sık ormanlarla dolu bu tip bölgede, böyle merkezi bir sistemi sürdürmek için gerekli haberleşmenin doğurduğu pratik sorunlar, üstesinden gelinmez görünüyordu.

İzapa: hakkında fazla bir şey bilinmeyen kadim uygarlık

Fakat Ocak 1973’de bir sabah, Yucatan yarım adasındaki büyük Maya tören merkezi Chichen Itza’nın tarihi gözlemevi El Caracol’da Sir Eric tarafından ” Yeni Dünyadaki en çirkin bina” olarak adlandırılan yerde El Castillonun duvarlarında karmaşık ışık şekilleri tespit edilir.

Yılan tanrılar

izapa2Hem ilkbahar hemde sonbahardaki gün-tün eşitliklerinde (ekinoks) güneşin zayıf ışığı parmaklıklardan içeri girince Mayalar tarafından tanrı olarak yapılan canavar biçimli yılan yontuları dalgalanarak, göklerden yere inmiş izlenimi verir.260 günlük esrarengiz takvim süresininde buna bağlı oluşturulduğu düşünülür.Güneş ephemeris gösteriyordu ki, güneş 260 gün arayla tam tepeden sadece 15’inci eklemin (ekvatarun 15 derece kuzzzeyi) biraz güneyindeki bir çizgi doğrultusunda geçiyordu.Ephemeris’e göre bu 260 günlük süreler her yıl 13 agustos başlamaktaydı.Bu en anlamlı tarihtir.Aralarında Sir Eric’inde bulunduğu bir çok Maya kültürü uzmanına göre, Mayalar M.Ö 3114 yılının 13 Ağustosunu zamanın başlangıcı olarak kutlamışlardı ve takvimlerini de o günde başlatmışlardı.

15. Enlem Meksikanın Pasifik kıyısı ovalarının küçük bir bölümünden geçtikten sonra Guatemala ve Honduras’ın dağlık bölgelerini keser ve doğudaki ovalardan geçip Karayibler Denizi’ne ulaşır.Bu çizgi üzerinde özellikle Copan  Honduras’ın dağlık bölgelerinin batı bölümünde yer alan Copan ; arkeolojik belgelere göre mayaların en önemli gökbilim merkezidir.Mezoamerika’nın kutsal takviminin doğum yeri için en iyi aday olarak görülür.

Izapa: Gizemler Diyarı

Fakat bu varsayım, bir çok ciddi kusura sahiptir.İlk önce tarihi takvimin bir çok günü tropik ovalarda yaşayan timsah , maymun ve iguana gibi hayvanların adını taşıyordu, fakat Copan bu türlerin hiç birinin yaşamadığı meşe ormanları arasında , yaklaşık 600 m yükseklikte bulunmaktadır.Ayrıca maya uygarlığının merkezi Pete’den 300 km uzaktadır.

Dahası , ölçülü tahminler bile Mezoamerika’nın kutsal takviminin doğum tarihini milattan önce dört yada beş yüzyıl önce olarak gösterirken  Copan’daki en eski yazıtlar M.S 465 yılından başlar.

Yanlış zaman boyutu…..

Buna göre Copan sadece ekolojik olarak değil aynı zamanda yanlış zaman boyutunda bulunmaktadır.Bütün Mezo Amerika’da bu özellikleri verebilecek tek yer vardır : Izapa

İlk  İzapalılar deniz kıyısında yaşar , avcılık ve tarımla uğraşmaktadır.Uygarlıkları Milat’tan birkaç yüzyıl öncesi ile Milat’tan sonraki 1. yüzyıl arasında yer almıştır.

Eğer aranılan Izapa vadisiyse kutsal takvimi Mayalar bulmamış, bu Izapalıların bir keşfi olmuştur.Onlar kendilerinden sonra gelen Olmek ve Mayalara miras bırakmışlardır.O halde yeni dünyada uygarlığın gerçek beşiği Izapa2dır.

Fakat ilk zaman ölçümünün gerçekleştirilebileceği en mantıksal yerin Izapa olmasına karşın, 260 günlük takvimin Mezo Amerika’nın diğer bölgelere nasıl ulaştığı hala esrarını korumaktadır. Bu konudaki en önemli ipucu belli başlı tören merkezlerinde ana yapılar ve hatta bazı durumlarda tüm şehir , güneşe doğru yönlendirilmiş şekilde yapılmasıdır.

Bir yılın gerçek uzunluğunu bulan ilk uygarlık olabileceği düşünülüyor

Mezoamerikadaki bir zamanlar büyük bölümünü yönetmiş Teotihuacan ‘da ana caddenin 15 derece 30 dk kuzey doğudan 15 derece 30 dk güneybatıya yönlendirilmiş olması şehre egemen olan yapı Güneş Piramitinin ise caddeye dik açı yapmaktadır.Yani azimutu 285 derece 30 dk dır. Bu dev yapı güneşi anmak için yapıldığına ve genelde batıya doğru dönük olduğuna göre özel bir günbatı konumuna göre yönlendirilmiş olmalıdır.Yılın hangi günü güneş 285 derece 30 luk bir azimutla batar. ? Bu özel gün Mezoamerikada zamanın günağırımı’nın yıldönümü olan 13 Agustosdur.Mayaların başkenti adı verilen Tikal’deki görkemli beş piramit gökbilim görevi görür.Tapınak 1 birden dörde uzanan çizgi 13 Ağustosdaki gün batımının azimutunu verirken  birinci ve üçüncü tapınaklar arasındaki çizgi gün-tün eşitliklerini , dört ve üçüncü tapınaklar arasındaki bir başka çizgi ise kış inkılabındaki (22 Aralık) gün ağırımını tanımlamaktadır.

Olmekler , yağmur ormanları ve bataklıklar içinde , (biri M.Ö 1200 de San Lorenzo’da diğeri 200 yıl kadar sonra La Venta’da olmak üzere bölgenin en eski merkezlerinden ikisini inşa etmişlerdir. İki konumda arkeolojik mantığa her zaman ters düşmüşlerdir, fakat bunları inkılaplara göre yönlendirme prensibi açısından ele alınırsa San Lorenzo’daki kış inkılabında güneş cevredeki en yüksek dağ olan Zempoaltepec’in içine batar; La Ventadaki yaz inkılabında ise San Martin yanar dağının içine ” batar”.

Izapalılar Mıknatıslanma özelliğini de biliyordu

Mezoamerikadaki eski tören merkezleri güneş inkılabı yerine göre şekillendirilmiş olduğunu ve her merkezdeki bir yada daha fazla yapının 285 30 luk bşr azimutla yönlendirilmiş olmasına karşın bu merkezler onbeşinci enlem üzerinde bulunmadıklarına ve dolayısıyla güneşin 260 günlük devirlerini ölçmek için kullanılamayacağına göre yöresel rahipler güneşin 13 Ağustosdaki önemini nereden anlamışlardır.?

Eğer zamanın günağırımını ‘nın hangi günde anılacağını sadece İzapalı rahiplerin bildiğini varsayarsak , belki Izapa’dan Yucatan’a yada Meksika yaylasına giden gezginler bu bilgileri beraberlerinde götürmüşlerdir.Çünkü sorun , bu bilgileri bir şekilde iletmek değil doğru iletmekle ilgilidir.Güneşin tam tepeden geçeceği bir sonraki günü, yaz inkılabından sonra 52 gün sayarak bulabilirlerdi.

Sonraları , 260 günlük takvimi geliştiren Izapalıların , bir yılın gerçek uzunluğunu bulan ilk Mezoamerikalılar ‘da olabileceği düşünülebilir.Çünkü Izapa coğrafi kilit noktası olan Tajumulco yanardağının tören merkezine yakın olduğu bir yerdir.Dahası Mezoamerika’daki gelişmiş uygarlıkların en eskisi olan Olmecler eğer gerçekten güneş inkılabları arasındaki aralıkların bilincinde idiyseler buna göre 365 günlük takvim İsa’nın doğumundan 1000 yıl önce var olmuş olmalıydı.Öyleyse , daha pratik olan bu takvimden tahminen daha önce varolan ayinsel takvim ise kimsenin hayal edemeyeceği kadar eskiye dayanmalıdır.

Izapalıların denize açılan bir halk olduğu ve uzun bir zaman boyunca Ekvador gibi ülkelerle ilişkide oldukları eldeki kanıtlardan anlaşılmaktadır.Izapada bir çok yapının yönü Tacana yanardağına dönüktür.En yüksek dağ olan Tajumulco görüş alanı içindeyken niye ikinci  yüksek dağa yöneliş olduğu , Pasifik kıyılarından bakıldığında Tacana , Tajumulco’dan daha yüksek görünmektedir.Denizden 180 km açıktan bile görünür.Eski Izapalılar için bu dağ bir nevi deniz feneri görevi üstlenmiş olabilir.Izapaya ilk gelenler büyük bir ihtimalle Pasifik kıyılarından çıkmışlardır.

Arkeolog ve bilim adamlarının bir çoğu 11.000 km genişliğindeki Pasifik’i geçmenin olanaksız olduğunu söyleselerde Izapalılar ile Polinezyalılar arasındaki şaşırtıcı benzerlikler için bir açıklama yapılamamaktadır.Ayrıca Çin ve bazı Orta Amerika uygarlıkları arasında kışkırtıcı benzerlikler vardır.Örneğin Çin’de bir soylu ölünce dilinin altına küçük bir yeşim taşı yerleştirilirken aynı uygulama Maya rahipleri içinde geçerlidir.Bu bir raslantı mıdır yoksa Amerika kıtasındaki yabancı bir uygarlığın köprübaşı mı?..

Yorum Yapın

Yorum bırakın